KÖRDÜĞÜM- Calia Read

Orijinal Adı: Unravel
Sayfa Sayısı: 336
Baskı Yılı: 2015
Çeviri: İnci Nazlı
Yayınevi: Yabancı Yayınları

Bir ay önce, akıl hastanesine yatırıldım.
Dün, Lachlan ziyaretime geldi. Beni öptü ve aklımı kaçırmaya başladığımı söyledi.
Saatler sonra Max düşüncelerimi işgal etti; deli olmadığımı ve bana ihtiyacı olduğunu hatırlattı.
Birkaç dakika önce geçmişimi aydınlatmaya çalışarak gerçeklikten daha da uzaklaştım…
Şimdi, herkes benim aklımı kaçırdığımı düşünüyor ama ben onun gerçek olduğunu ve ne gördüğümü biliyorum…
Bana inanıyor musun?

Seksi, gizemli ve etkileyici bir hikâye… Calia Read’in kelimeleri sizi esir edecek ve aklınızı başınızdan alacak!

-CLAIRE CONTRERAS· THERE IS NO LIGHT IN DARKNESS’IN YAZARI



Bolca beklenti ve sonunda iki kat fazla hayal kırıklığı kitabı... KÖRDÜĞÜM. 


Ben de birçoğumuz gibi kitap almadan önce yorumlara göz atmayı sevenlerdenim. İlgimi çeken bir kitap hakkında yapılan yorumları okumak bazen o kitaba olan ilgimi artırır bazen de vazgeçmeme neden olur ve genellikle de seçimlerim doğru çıkar.   
Fakat bu sefer yanıldım.
Ne yazık ki Kördüğüm kurgu olarak beklentilerimi karşılamadı. 

Genele bakacak olursak kitabın artı yönleri tabi ki var. Örneğin, bir psikolojik tahlil romanına göre dili gayet akıcı, kendini okutuyor. Naomi'nin içinde bulunduğu buhranı okuyucuya -yer yer- geçirebiliyor. Ama kurgunun birçok blogda okuduğumun aksine tahmin edilebilir olduğunu ve hatta bazı noktalarda boşlukların bulunduğunu düşünüyorum. Kafamı karıştıran birkaç durum oldu bu tahmin edilebilir fakat ilginç sayılabilecek sonla ilgili. Bunu spoiller kısmında yazacağım, uyarmadan pat diye söylemeyeyim (:

--SPOİL--

Kördüğüm, Lachlan Halstead'ın Naomi'yi 30 gündür bulunduğu Fairfax Ruh Sağlığı Enstitüsü'de  ziyaretiyle başlıyor. 

Naomi...
Esas kızımız, 10 yaşından beri babasının cinsel tacizlerine hatta tecavüzüne mazur kalmış ve küçük yaşta yaşadığı bu sorunlarla baş etmek için geliştirdiği mekanizma Max-Lachlan'ın babasını vurmasıyla daha fazla dayanamayıp çökünce, kendini ruh sağlığı enstitüsünde buluyor. 


Lachlan...
Naomi'inin kısaca her şeyi. Komşusu, çocukluk arkadaşı, abisi, aşık olduğu kişi, hatta yanında olan tek kişi. Hatta Naomi bu-her şey- işini o kadar abartmış ki bir de Max çıkarmış Lachlan'dan :)
Naomi ve Lachlan küçük yaşta, bahçedeki ağaç ev sayesinde tanışıp zamanla farklı duygulara dönüşen bir arkadaşlığa başlıyor.



Lana... 
Naomi'nin kız arkadaşı aslında ikinci kişiliği. Naomi yaşadığı tüm kötü olayları bastırıp zihninde Lana'yı yaratıyor. Bu bu korkunç olayların kendisinin değil Lana'nın başına geldiğine inanıyor.


Max...
Naomi'nin yarattığı diğer karakter. Max aslında Lachlan... Yukarıda söylediğim ve kafamı karıştıran kısım oluyor kendisi. Lana ok. anlaşılabilir fakat Max? 
Sanırım yazar biraz daha karmaşa olsun istemiş, sonunda ne yazık ki buna mantıklı bir neden bulamamış ve aynen şöyle bağlamış olayı:

"Lana benim tek kişiliğimdi.
Tek ikinci kişiliğim.
Tek parçam.
Peki ya Max'i yaratmak? Şey, o Dr. Rutledge'ı ve diğer doktorları afallatan tamamen başka bir düğümdü. Geriye dönüp düşündüklerimi ve yarattıklarımı değiştiremeyeceğimi biliyorum. Ama bunu hayatta kalmak için yaptığımı da biliyorum."

Böööööö
Daha neler! 
Daha önce de söylediğim gibi kitabın Lana-Naomi kısmını çok önce tahmin etmiştim ama Max-Lachlan bana da dumur oldu. Hatta üsteki komik açıklamayı okuduğumda anladım ki bu bölümde yazar da dumur olmuş (: 

Bir başka havada kalan kısım:
Her ne kadar babasına insan demek insanlığa sığmasa da -ne yazık ki yasalar insan kategorisinde değerlendiriyor.- 
Lachlan babasını vurdu fakat sürekli Naomi'yi ziyarete geliyor? Sanırım ceza almadı. (: 
Ütopyayı bir pislikten kurtardığı için tabi ki takdir ediyorum kendisini ama hiç ceza almaması pek mümkün değil sanki. 
Bunun gibi aklıma takılan bazı sorularla bitti kitap. 


Başta da söylediğim gibi kitabı ben pek sevmedim.
Ama okunabilir mi?
Tabi ki okunabilir. Çok fazla beklentiniz yoksa neden olmasın?


2,5'ten 3 veriyorum kendisinee

  

Bu da meraklısına tanıtım videosu... Zevkli okumalar (: