Menü

Kore DiziJapon DiziKendi KalemimdenKitap Yorumu Melankolik Masallar Mim Kore FilmJapon FilmKendi SesimdenAnime Günlük Mevzular Johnny Deep

Translate

18 Kasım 2015 Çarşamba

Günlük Mevzular- MUTLULUK KAYBINDAN ÖLMEK...




Mutsuzluk paçamızdan akıyor...

Kimi görsem üzgün, kafamı nereye çevirsem farklı sesler yükseliyor. Daha bir gün, bir saat hatta bir dakika önce diğeri olmadan nefes bile alamayacağını söyleyen iki kalp bir anda nasıl da uzaklaşıyor birbirinden?

Nerelere saklanıyor o sevgi sözcükleri? O sıcak sarılmalar? Sadece iç yakan kelimeler dökülüyor o anlarda ağızlardan.

Peki ya ne için? 
Anlatamamaktan... Ne kadar çok bağırırırsak o kadar anlatırız sanıyoruz kendimizi, ne kadar sesli söylersek o kadar bilecek ya karşıdaki özümüzü. Veryansın ediyoruz böylece... 

Oysa önce anlamayı öğrenmeli insan,anlatmaktan önce anlayabilmeyi...

Yoksa uzaklaşıyor kalpler... Uzaklaştığı için daha çok bağırıyor insan da. "Beni duy! Ne söylediğimi, ne hissettiğimi anla!"

Amma velakin nafile işler bunlar, önce sen karşıdakini duymadıkça...



Şimdilerde kime sorsam ya çok aşık ya da çok nefret ediyor...

Çok... her şeyden çok...

İşte bu yüzden az kalıyor duygular. O kadar çok maddi şey var ki etrafımızda, onların hareli halleriyle kamaşıveriyor gözlerimiz.

Bize de çok sevmek ve çok nefret etmek kalıyor yalnızca.

Ya siyah ya beyaz, ara duygu yok.

Eskilerin gıptayla baktığımız mutlulukları bundan kaynaklanıyordu belki de, sır takılan gri gözlüklerde.

Mutsuz olup mutsuz çocuklar yetiştiriyoruz sonunda ve onlar da daha mutsuzlarını... Bu kısır döngü ise böyle devam edip gidiyor.


37 yorum:

  1. Karşı çıkıp güzel bir şeyler söylemek isterdim ama maalesef ki dibine kadar haklısın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :( keşke haksız olsaydım... çokk mutsuzum çokk :)

      Sil
  2. Her şeye rağmen mutlu olmayı denemelisin. Dünya da mutsuz olacak kadar zamanımız var mı ki. Söylediklerinde haklısın ancak. Yinede vazgeçmemek gerek :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşin kötüsü de bu zaten azıcık zamanı zehir etmek. Bu sadece benimle alakalı bir şey değil aslında etrafımdaki herkes mutsuz sanki. Ya da ben öyle hissediyorum en azından.

      Sil
  3. yaa baksanaaa, beauty baby gizem gürlere yorum yapamıyom ona söleseneeee

    palyaçonun gözyaşlarııııı :) herkes onu mutlu sanır herkesi güldürür ama o ağlar bühüüüüü :)

    YanıtlaSil
  4. Gerçekten doğru, biraz da ülkenin ve hatta dünyanın halinin verdiği negatif enerji midir nedir? (Eskiden inanmazdım ama artık inanıyorum her şey bir enerji yayıyormuş yani malum ismi lazım değil kişiler kin, nefretle konuştukça, öfke kustukça hepimiz etkileniyoruz. Psikolojimiz bozuluyor. Hatta neredeyse bu yüzden Tayyip'i mahkemeye verecektim. Ya kardeşim adam psikolojimi bozuyor yahu. Ekranda böyle kaşlar çatık, ağzından tükürükler saça saça bizzz onlarrrr dedikçe ruh sağlığım gidiyor:(

    Kaleminize, yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D :D ne iyi dedin valla. Etkileniyoruz gerçekten, hiç bir güne uyanamıyoruz ki mutlu haberlerle :( Allah hayır etsin sonumuzu.
      Her baktığım yer negatif ben nasıl pozitif olayım :)

      Sil
  5. Merhabalar,
    Hani bloğun solunda yıldız sıralaması var ya, 5 yıldız olmuş yazınız. Ağzınıza emeğinize sağlık.
    Bu arada iadeyi ziyarete geldim ve geç kalmışta olsam, hemen takibe aldım sizi.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sefalar getirdiniz.
      Yazımı beğendiğinize çok sevindim. Öyle kendi kendime bir şeyler karalıyorum fakat herkesin yazdığı kendine güzel görünüyor. Böyle yorumlar aldığımda çok mutlu oluyorum gerçekten.
      Ben de takipteyim, teşekkürler.

      Sil
  6. yorum kutusu bak bizimki gibi değil ondan yapamıyorum. gugıl plas üyesi diilim :) yorum kutusunu bizimki gibi yapsın işte yaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beuty Baby'in şablonu öyle sanırım nasıl yapsın? Yani ben söyleleyim yorum yapamıyormuş diye de. Bir şey olacağını sanmam :)

      Sil
    2. olsun sen söyle amaaa bakıyorum onun blogunaaa bilsiin :)

      Sil
    3. ok. yazdım Beauty'e :)

      Sil
  7. ne kadar haklısın öyle, şu an ne desem bilemedim. bazen sis misali gelip çöküyor hisler, o an sadece yanında ki kişiyi görüyor gözler; sanki o sis hissiyatları olup çevresini sarmalamış gibi. ne var ki zamanla dağıla veriyor duygular, yok olup bir sismişçesine gidiyor usulca. oysa değer verdiklerine sarılmalı insan. nitekim bir sis gibi olmamalı duygular, sine çekilip zamanın götürdükleri arasında kaybolmamalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet sevdiklerine tutunmalı insan. tutunmalı da... bazen mümkün olmuyor ne yazık ki. En sevdiklerim en kızdıklarıma dönüşüveriyor bir anda... Bu kadar zıt duygulara nasıl geçiliyor anında bilmiyorum ben de. Çok sevmek ve çok kızmak.. çok. Bir kararlarım kalmadı bu aralar :D

      Sil
  8. Yanıtlar
    1. :) teşekkürler canım beğendiğine sevindim.

      Sil
  9. Duygularını çok güzel yansıtıyorsun Dreamella! Lakin ümit de var diyorum, düzeleceğine inanıyorum, mutlu ortam mutlu nesil diyorum, yaşadığını yansıtır diye düşünüyorum. Şu tükenmişlik sendromu var ya bir kere yakalanınca iyice dibe çeken, aman haa, o duygulara kapılmayalım da diyorum. Dozaj çok önemli bizi bozan aşırılıklar gerçekten de ;) Şu dediğin de ne illet bir şey, ben de öyle tipim, ya hep ya hiç, ya beyaz ya siyah, keşke orta, gri olsa oralarda durmakta ne önemli! İnsan ne yapıyorsa kendine yapıyor ya en güzelini ya en kötüsünü :( üff püff ıy gıy oldum şimdi :) Kalemine sağlık,emeğini unutmayalım ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayyy yoksa ben tükenmişlik sendromuna mı yakalandım?
      Şu sıralar bir boşluk hissediyorum ama bu tükenmişlikten mi yoksa benim klasik çöküş zamanlarım olduğundan mı bilemiyorum. Her insanda olur mutlaka ben de bazen bu duygulara kapılıyorum ne yazık ki, kıyamet habercisi gibi -Her şey kötü olacak!!!- diye geziniyorum ortalıkta. Hani Ata Demirer'ın bir tiplemesi vardı. "Sen o pisikleti aldın yaa çalınacak o." diyen şu sıralar pek bir negatifim sanırım :)
      Havalardan mı desek? Seviyorum kolay yollar sanırım. Havalardandır öyleyse, havalardan :D

      Sil
    2. Aynen aynen havalardan havalardan :)

      Sil
  10. Ya siyah ya beyaz... Mutsuzluk... Gerçekten öyle... :(

    Neyse, bakalım... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutsuz olan benim, rol çalmayınız lütfen :D
      Burada yapılması gereken.. "Geçer her şey güzel olur." demek :)
      Şaka bir yana yorumunuz için teşekkürler :)

      Sil
  11. Bu nedenle bu kısır döngüyü bir kırıp her şeyi pozitife çevirebiliriz. Hayatımızı bir tık yavaşlatabilir, çevremizi pozitife yönlendirebilir ve böylece yeni bir zincirleme reaksiyon yaratabiliriz. Buna direnenler elbette olacaktır çünkü mutsuz olmak mutlu olmaktan her zaman daha kolaydır ve zor olanı başarmak herkesi tahmin ettiğinden de çok mutlu eder. Çevremize sevgi aşılamanın zamanı geldi de geçiyor bile. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Şu aralar ben ortama negatiflik saçtığımdan etrafımdakiler gaz maskesiyle dolaşacak duruma geldiler. :D Ama umuyorum ki daha iyi olacağım.

      Gerçi ben karakter olarak mutsuz biriyim sanırım. Onu ne yapacağım bilemiyorum...

      Sil
    2. Ben de bir dönemler aynen söylediğin gibi olduğumu düşünüyordum inan. Aslında hiçbirimiz öyle değiliz. Daha iyi olacağına eminim :)

      Sil
    3. Umarım dediğin gibi olur :)

      Sil
  12. Çok doğru yazmışsın. gerçekten öyle.
    ...
    Blogun çok sevimli ya cadılar gecesi gibi :D Daha sık gelmeliyim bundan sonra. Görüşmek üzere :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldinn :) Blogumu beğenmene çok sevindim, çünkü siyah arka planlı olduğu için nasıl göründüğünü merak ediyorum. Yani çok mu kasvetli ya da okunması zor mu vb :) Böyle yorumlar alınca seviniyorum. Hep beklerim ve ben de gelirim tabi ki.

      Sil
  13. aslında herkes mutsuz ama mutluluğu çok iyi oynuyorlar, kimse halinden memnun değil çünkü , elindeki değerli değil , bir şey yaparken mutlu olmak değil dertleri herkesin yaptığını yapabilmek , herkes gibi olabilmek , kimse kendi değil o sebepten , gelen nesil felaket, tatminsizlik diz boyu ...:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, aynı senin gibi düşünüyorum ben de. Tatminsizlik asıl sorunumuz. Eskiden küçük şeyler daha önemliymiş, değerini bilirmiş insanlar ama şimdi ulaşmak istenilenler o kadar yakın ki.. (yani çoğu şey)emek vermeden kazanılıyor çoğu şey bu yüzden de çabuk sıkılıyoruz sanırım.

      Sil
  14. Off yazıyo okuyunca da bana da bir mutsuzluk çöktü :/ çok yerinde tespitler ama bir dahakine bu kadar acımasız olma ya özellikle de benim gibi dünya tek amack mutlu olmak olan birisi için mutsuzluk sarmalını görmek canımı acıtıyor özellikle de en son dediğin mutsuz ebeveyin mutsuz çocuklar , napsakta kurtulsak bu mutsuzluk hastalığından ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bir yönden iyi olmuş bu yazıyı yazmak. Etraftaki mutlu kişileri örnek alabilirim böylece. Ne güzel de söylemişsin tek amacım mutluluk diye, doğru hepimiz mutlu olmak istiyoruz...ya da istiyor muyuz acaba?
      Belki de mutsuzlukla besleniyorumdur ben, şu filmlerdeki kötü karakterler gibi :) bir süredir bunu düşünmeye başladım ciddi bir şekilde aslında.mutsuz olduğumda daha çok yazıp daha çok okuyorum belki de benim için iyi bir şeydir bu.
      Ya da ben artık iyice kafayı yemeye başladım :D :D

      Sil
  15. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esracım çok üzgünüm, bir alışamadım şuna yayınlayayım derken sildim yorumunu. Hem de okuyamadan :( çok üzüldüm gerçekten.

      Sil
  16. Sorun değil o kadar uzun yapmıştım ne yazdığımıda unuttum :)Sorun değil boswer.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz