PLAYFUL KİSS - 장난스런 키스 - (Azmin Zaferi)

Playfull Kiss, Mischievous Kiss, Naughty Kiss, Yaramaz Öpücük... artık siz hangisini demek isterseniz ama ben ona "Azmin Zaferi" diyorum.

Benim Kore dizi camiasına adım attığım dizidir kendileri ve Kim Hyun Joong sapığı (bunu abartmıyorum) olma sebebimdir de aynı zamanda.

Bu dizi gibi dönüp dönüp izlemek istediğim ve her izlediğimde daha fazla zevk aldığım bir avuç dizi var ne yazık ki. (onları da daha sonra paylaşacağım)

Ama ilk olduğundan mıdır bilmem hepsinden ayrı tutarım ben Playfull Kiss'i. 

Ne zaman izlesem ve sonu gelse garip bir burukluk hissederim içimde. Kalbimde sebepsiz bir acı... (Ergenlik triplerini aşalı da seneler oldu halbuki) Her ne kadar böyle bir aşkın hayallerde olduğunu bilsem de, "ona asla ulaşamayacağım düşüncesi" her seferinde bir kez daha kırar kalbimi. 

ama yine de -her seferinde- acınası Hyun Joong'a ulaşma rüyalarına inatla geri dönerim bende...

ok. Hyun Joong'a daldım mı çıkamayacağım, en iyisi ben diziyle ilgili biraz bilgi vereyim.

Playfull Kiss, Kauro Tada'nın yazdığı bir shojo manga olan İtazura Na Kiss'in 2010 yapımı Kore versiyonu. Dizi olarak ilk uyarlaması 1996 yılında orijinal adıyla Japonya'da yapılmış. (En kötü versiyonuymuş bu)

Diğer versiyon 2005 yılındaki Tayvan versiyonu: It Started with a Kiss. (En iyi versiyon deniliyor) Hatta 2007 yılında They Kiss Again adıyla evlilik hayatlarını konu alan 2. sezonu da çekmişler. 

Ben izlemeyi denedim ama çözünürlük çok kötü videolarda insanların yüzleri seçilmiyor, ilk bölümünde bıraktım.

Son olarak yine bir Japon uyarlaması 2013'de çekilmiş. İtazura Na Kiss-Love in Tokyo.

Mangasıyla arasında en fazla fark olan Kore versiyonuymuş. Ama pehh diğerlerini henüz izlemesem de benim favorim şimdiden belli (:

Neyse bu kadar giriş yeter sanırım.

Yavaş yavaş başlayayım o kadar çok sevimli yeri var ki sanırım uzunca bir yazı olacak.

Öncelikle karakterlerle başlayalım:

Buz Adam Beak Seung Jo

O birrr afeti devrann, gözleri ahu, dudakları kiraz, elleri yumuşş,vücudu taş, gülüşü ahh o gülüşü... Karakteri desen.. zeki, başarılı, yardım sever, alçak gönüllü, sevecen :p yani mükemmel... demek isterdim ama ne gezerr benciiiil, narsistttt, uyuz, soğuk, dediğim dedik, burnu düşse eğilip almayacak, bazen sinirden üzerine atlayıp parça pincik edeceğiniz türden.

Ama yine de içinde bir yerlerde olan sıcaklığı keşfediyor tabi kendi tarzıyla. (öyle harıl harıl bir ateş beklemeyin yani)
Baek Seung Jo, okulun en popüler çocuğu (oppası mı deseydim? )  Bir yere gitti mi tüm kızlar peşinde: çığlıklar, ismini bağırmalar sanırsınız ünlü biri geliyor :p Fakat bu buzdan adam tabi ki hiç kimseye yüz vermiyor.

İnatçi Oh Hani

Şirin değil mi?  ^-^








Benim zavallı Oh Hani'm...
Okulun en başarısız 4 öğrencisinden biri. (Diğer 3'ü de yakın arkadaşı zaten) Derslerinde başarısız belki ama azimli, o kadar azimli ki lakabı Nuh'un Salyangozu.
Zaman zaman bu azmi takdir edip daha çok zamanda ise sabrına, saflığına (salaklık da denebilir) sinir olsam da emeline ulaşıp esas oğlanı kapıveriyor sonunda.


Çilekeş Bong Joon Gu

Canım yaa, dizideki en sevilesi karakter bence o. Oh Hani nasıl Seung Jo'nun peşindeyse Bong Joon Gu da Hani'nin peşinde pervane. İç ısıtan öyle güzel replikleri var ki bırak be Hani! miss gibi çocuk al git diyesi geliyor insanın.

Joon Gu, Hani'yle aynı sınıfta Parang Lisesi 7. sınıftalar (en kötü sınıf oluyor kendisi) Okulun haylaz tipi, konuşması, hareketleri çok şirin aslında. İlk bölümlerde ipe sapa gelmez biri gibi görünse de sonraları aşçılıktaki maharetiyle kendini gösteriyor.

Dok Go Min- Jung Joo Ri

Bunlar da Oh Hani'nin en yakın arkadaşları (tembeller çetesinin diğer üyeleri de diyebiliriz) yumuş yumuş olan Jung Joo Ri. Diğeri ise Go Min.
Dizide birkaç karakter daha var ama onlara da yeri geldiğinde değineceğim.

Gelelim genişşş özetimize.. 

 ----SPOİL SPOİL SPOİL----- (Diziyi izlememiş olanlar çok çok geniş bir özettir DİKKAT!)

Her şey bir rüya tadında başlar...

Sevimli kızımız Oh Hani, rüyasında beyaz bir at görür ve  onu takip eder.

Sonunda bu at bir orman perisine dönüşür ^-^

Fakat tam bu orman perisini öpecekken...
Hain okul zili çalar ve kızımız bu muhteşem rüyadan sıkıcı gerçek dünyaya döner.






Oh Hani, tüm lise hayatı boyunca dahi Beak Seung Jo'yu sevmiş  ama ona bir türlü sevgisini gösterememiştir. 
Seung Jo ile ilk resmi karşılaşmaları da ne yazık ki meyve suyu makinesi başında gerçekleşir. 

Bu olaydan sonra Hani, artık Seung Jo'ya hislerini açıklamaya karar verir ama nasıl yapacağını bilemez. Bu sırada babasının annesine bir mektup yazdığını öğrenir ve o da Seung Jo'ya bir mektup yazmaya karar verir.

" Beni öpmeyi mi tercih edersin, benimle çıkmayı mı?

  Benimle çıkmayı mı tercih edersin, benimle yaşamayı mı?

  Benimle yaşamayı mı tercih edersin, yoksa oraya gömülmeyi mi?"

Fakat Seung Jo, uyuzun teki olduğu için mektuba istediği karşılığı vermek şöyle dursun, Oh Hani'yi tüm okula rezil eder. Mektuba sınav kağıdı muamelesi yapar hatta ona D- verir.  "Aptal kızlardan nefret ederim." diyerek neredeyse tüm kapıları kapatır. (Tabi başka bir kız olsaydı ke ke)

Bu sırada Oh Hani ve babası yeni yaptırdıkları eve taşınırlar ve arkadaşları (Go Min, Joo Ri, Joon Gu) evlerini kutlamaya gelir. Her şey çok güzel giderken bir deprem olur (sadece 2 şiddetinde) ve diğer evler sapa sağlam kalırken sadece Hanilerin evi yıkılır. 

Ertesi gün Bong Joon Gu, Hani'ye yardım toplamak isterken Seung Jo ile Hani bir iddiaya girer. İddia şöyledir: Eğer Hani ilk sınavda duvara asılan listeye adını yazdırmayı başarırsa- ki bu ilk 50'ye girmesi demek- Seung Jo onu sırtında taşıyacaktır.

*******************************************

Evleri yıkıldığı için bir süre babasının çocukluk arkadaşı Beak Su Chang'ın yanında kalmaya karar verirler. Hani, yaşayacakları eve geldiğinde büyük bir sürprizle karşılaşır çünkü, bu ev aynı zamanda Seung Jo'nun evidir.

Beak Seung Jo'nun annesi Hani'yi o kadar çok sever ki, Sung Jo ile ilgili küçük sırları paylaşmaktan çekinmez. Hep bir kızı olsun istemiştir ve Seung Jo'yu da küçükken bir kız çocuğu gibi giydirir. Oh Hani, bunu öğrenince resmi çalar ve Seung Jo'yu ders çalışmasına yardımcı olması için tehdit eder. Böylece ilk 50'ye girer ve iddiasını kazanmış olur. Ama sırtına bindiği Seung Jo değil Bong Joong Gu olacaktır...

Sonunda liseyi bitirirler fakat Beak Seung Jo Hani'yi  veda partisinde de rezil eder ama bu kez Hani'de boş değildir. Sakladığı Seung Jo'nun çocukluk resmini herkese gösterince esas oğlanımız çok sinirlenir. 

Ama sinir iyi bir sonuç verir ve Hani ilk gerçek öpücüğünü kapar. (:

Hani: Artık vazgeçiyorum. Artık senden hoşlanmak istemiyorum.

Seung Jo: Yapabilir misin?

Hani: Yaparım tabi. Beak Seung Jo, senin tavırlarının ne kadar yorucu olduğunu yeni fark ettim. Mezuniyetle beraber aşkım da sona erdi. Bitti bu iş.

Seung Jo: Beni unutacak mısın?

Hani: Evet, seni unutup üniversitede yeni biriyle tanışacağım.

Seung Jo:Kolaysa unut o zaman.

İkisi de Parang Üniversitesi'ne kabul edilir. (Hani için bu bir hayal olsa da yine şansı yaver gider ve bu kez de rüzgar onu amacına ulaştırır.)
Üniversite'ye gittiklerinde her şeyin daha iyi olacağını düşünen Hani'nin umutları çabuk suya düşer. Daha ilk gün esaslı rakibini karşısında bulur: Yoon Hae Ra...
Öpücükten sonra Seung Jo'nun tavırlarında herhangi bir değişiklik olmaz hala aynı soğuk, uyuz Beak Seung Jo'dur. Hatta Yoon Hae Ra, Hani'nin kız arkadaşı olup olmadığını sorduğunda "İmkanı yok." diye cevap verir. 

Hani, sırf Beak Seung Jo var diye tenis kulübüne girer ne tesadüftür ki Yoon Hae Ra'da aynı kulüptedir. 

Hani Yoon Hae Ra'yı kıskanır ve üzülür, kızının sürekli üzüldüğünü gören babası buna dayanamaz ve Hani Seung Jo'nun evinden ayrılır ve yine ( :p ) ondan vazgeçtiğini söyler, zaten evden de ayrıldığı için pek sık görüşemeyeceklerdir ve bu onu unutması için iyi bir zamandır. Tabi Seung Jo buna yine izin vermez. 

Tenis kulübü bir kamp düzenler ve Kyung Soo Sunbae, Seung Jo'nun da gelmesini ister fakat Seung Jo gitmek istemeyince Kyung Soo eşli bir tenis maçı yapmayı ve sonucuna göre kara vermeyi önerir. 
Sonunda Yoon Hae Ra ve Kyung  Soo Sunbae'ye karşı kaybettikleri tenis maçı yüzünden, 3 günlük kampa giderler. 
Hani'yi kampa uğurlarken Bong Joon Gu'nun repiliği çok güzeldi.

" Sakın unutma, ben senin evinim. Ne olursa olsun senin için hep orada olacak olan bir ev. Oynayıp yorulduktan sonra ya da bir şeyler yüzünden zor anlar yağşayıp ağladıktan sonra, eve dön."

Kampta Yoon Hae Ra, Seung Jo'ya hislerinden bahseder ama Seung Jo bir yolunu bulur  ve cevap vermeden kaçar :) 

Kyung Soo Sunbae de, Hae Ra'dan hoşlanmaktadır fakat o da hislerini bir türlü açıklayamaz Hani ona yardım ederken (kelin ilacı olsa :p ) aralarında asılsız bir dedikodu çıkar Seung Jo Hani'yi okulda dinlemez. Hani de evlerine gider bu sırada Eun Jo'yu (Seung Jo'nun küçük kardeşi) yerde yatarken bulur ve onun hayatını kurtarır ve Seung Jo'dan içten bir sarılış kazanır :)

Eun Jo hastaneden çıktığında Hani de eve geri döner. Fakat çok az zaman sonra bu kez de Seung Jo evden ayrılmaya karar verir. 

Bir süre Hani, Seung Jo'dan haber almaz fakat Kyung Soo Sunbae'ye bir yemek ısmarlamak karşılığında çalıştığı aile restoranını öğrenir. Kaderin cilvesi (!) Yoon Hae Ra'da orada çalışmaktadır. 

Hani, Seung Jo'nun evini öğrenmek için gizlice onu takip eder fakat bir binaya Yoon Hae Ra'yla birlikte girdiklerini görünce beraber olduklarını sanır ve kalbi çok kırılır. Yaklaşık 2 hafta sonra aslında bir kıza ders verdiklerini öğrenir ve yeniden Beak Seung Jo'nun peşine düşer.

Hani yağmurlu bir günde, Seung Jo'yu görmek ve yaptığı çikolataları vermek için restorana giderken çok ıslanır; bir kahve içtikten sonra bayılır, taksi bulamadıkları için Beak Seung Jo'nun evine giderler. 

Seung Jo annesini arar ama annesi Oh Hani'nin orada kalmasını istediği için gelip onu almaz. 
Ve sonunda... 
sadece aşağıda gördükleriniz olur, peh!

Seung Jo'nun soğuk davranışları devam eder ve bir gün Kim Gi Tae ortaya çıkar ve Hani'den hoşlandığını söyler, Hani de Seung Jo'yu onula kıskandırmak ister. Çıktıkları randevuda Seung Jo'nun çalıştığı yere giderler, hatta Bong Joon Gu ve Gi Tae kavga bile eder fakat sonuç... 

Tam kavga ederlerken Beak Seung Jo ortaya çıkar:

Seung Jo: Sakın bana Oh Hani için kavga ettiğinizi söylemeyin.

Joon Gu: Beak Seung Jo, bunun seninle hiç mi hiç ilgisi yok. O yüzden kendi işine bak.

Seung Jo: Kavga etseniz hatta kan dökseniz bile önemli değil çünkü Hani'nin tek sevdiği kişi benim. Yani boşuna kavga etmiş olmuyor musunuz?

Restorandaki işi deşifre olduğunda Seung Jo yine ortadan kaybolup başka bir işe başlar fakat Kyung Soo Sunbae sayesinde Hani ve ne yazık ki Yoon Hae Ra izini yeniden bulur. Hani burada 2. öpücüğünü alacaktır ama o an uyuduğu için bunu sadece rüya olduğunu zanneder... Fakat bunun bir rüya olmadığını Beak Seung Jo dışında bir kişi daha biliyordur: küçük kardeşi Eun Jo...

 Beak Seung Jo, Mezunlar Gecesi'nden sonra doktor olmak istediğine kara verir ancak babasının kalp krizi geçirmesi üzerinde bir süreliğine oyun şirketinin işlerini ele alır. 

Seung Jo, yeni bir oyun geliştirir ama şirket kötü durumdadır ve bu oyunun piyasaya sürülmesi için maddi desteğe ihtiyaç vardır. Şirketlerine yatırım yapacak biri bulunur ve o kişi Yoon Hae Ra'nın dedesidir. 

Fakat bu yatırımı torununun Seung Jo ile evlenmesi karşılığında yapacaktır. Seung Jo büyük bir ikileme düşler aslında hiç istemese de Yoon Hae Ra ile denemeye kara verir ancak Go Min ve Joo Ri'den Bong Joon Gu'nun da Hani'ye evlenme teklif ettiğini duyunca gözünün önündeki perde nihayet kalkar...

Ve yağmurlu bir gecede...

Seung Jo: Bong Joon Gu'yu seviyor musun?

Hani: Tabi seviyorum, 4 yıldır benden başkasına bakmadı.

Seung Jo: Sırf birileri seni sevdiğini söylüyor diye, sende mi onları sevmelisin?

Hani: Neden? Yapamaz mıyım? Ben tek taraflı aşktan yoruldum. Beni seven bir erkeğin varlığını hissetmek istiyorum. Joon Gu'yu seviyorum.

Seung Jo: Sen! Beni seviyorsun. Benden başkasını sevemezsin.

Hani: Bu nasıl bir kendine güven?

Seung Jo: Haksız mıyım?

Hani: Doğru, haklısın! Tek sevdiğim sensin. Peki ne yapmalıyım? Yüzüme bile bakmıyorsun. Benim gibi birisini...

Seung Jo: Sakın bana başka bir erkeği sevdiğini söyleme!

Hani: Bu ikinciydi.

Seung Jo: İkinci mi?

Hani: Öpücük...

Seung Jo: Aslında üçüncüydü.. önemli değil artık saymaya gerek yok.

Eve döndüklerinde Baek Seung Jo, herkese Hani'yle evlenmek istediğini söyler. Yoon Hae Ra'nın dedesi de evlenmeseler bile yatırım yapacaktır böylece işler düzene girer. 

Hani'ye Parang Üniversitesi'nden ara karnesi gelir notları çok düşüktür Beak Seung Jo ile tartışırlar ve Hani evden ayrılır. Kendine part time bir iş bulur bir süre çalışır sonunda Seung Jo onu eve geri getirir bu arada Hani hemşire olmaya  karar verir.

Eve döndüğünde ise onu büyük bir sürpriz bekler... Seung Jo'nun annesi sayesinde ilk çarşamba günü evleneceklerdir. Seung Jo ne kadar kızsa da sonunda teslim olur ve Hani'nin damgasını vurduğu düğün annesinin istediği gün gerçekleşir.

Seung Jo'nun kardeşi Eun Jo, Hani'ye -düğün hediyesi olarak- abisinin onu ormanda öptüğünü söyler yani Hani rüya görmemiştir.

Hani'nin sakarlıkları ne yazık ki düğünde de devam eder. Tam yüzüğü Seung Jo'nun parmağına takacakken düşürür.

Seung Jo: Hani, aptalsın!

Hani: Dalga geçme Beak Seung Jo. Aslında sen de uzun zamandır beni seviyorsun. Hem de çok.

Seung Jo: Ne? Nerden çıktı bu?

Hani: İkinci öpücük yağmurda değil de ormandaydı değil mi? Ben uyuyordum. Ne çocukça! Öptükten sonra utandın mı yoksa?

Şuna bak! böö :p

Balayında Jeju Adası'na giderler fakat daha otele varır varmaz Seung Jo'ya yapışan sözde yeni evli kadın yüzünden bir türlü yalnız kalamazlar. 

Fakat son gece... Oh Hani muradına erer.   ^-^

Hani: Bekle. Bir dakika bekle... Kendimi hazırlamak zorundayım.

Sung Jo: Ne hazırlaması?

Hani: Şey, kızların kendilerini bazı şeylere hazırlaması gerekir.

Seung Jo: Boş ver! Daha fazla bekleyemem.

Balayından döndüklerinde Beak Seung Jo'nun annesi Hani'nin nufuslarına kaydettirmeleri gerektiğini söyler fakat Beak Seung Jo önce Hani hemşirelik sınavını kazansın diye şart koşar. 

Fakat bu şart tabi ki Hani'yi ve anneyi durdurmaz. Hani, Seung Jo'nun nufus kağıdını çalar böylece kendileri kayıt yaptırabileceklerdir ama bunun için gittiklerinde Seung Jo'nun zaten Hani'yi kaydettirdiğini öğrenirler.

Ve sonunda herkes muradına erer...

Hani hemşirelik sınavlarına girer... Kazanır mı? O burada anlaşılmıyor ama youtube için çekilmiş özel bölümlerde Hani hemşire olarak karşımıza çıkıyor ve Seung Jo ile mutlu mesut -Seung Jo ile ne kadar olursa artık- yaşayıp gidiyorlar.

Yarı Koreli yarı İngiliz Chris adında bir kız Bong Joon Gu'ya aşık oluyor ama Joon Gu onu Hani'yi seviyorum diye geri çeviriyor. Sonunda hatasını anlayıp Chris tam İngiltere'ye geri dönecekken hava alanında onu bulup vazgeçiriyor. 

Joon Gu: Daha önce sana söylediğim gibi Hani tam burada. Hani olmasaydı, şuan burada olmazdım. Buna sadakat, arkadaşlık ya da aşk ne dersen dei Hani tam buramda çivi gibi çakılı. Anladın mı?

Chris: Ne yani?

Joong Gu: Yani.. demek istediğim bunu asla değiştiremem. Senin için sorun olmaz mı?

Chris: Bundan hoşlanmıyorum. Nasıl sorun olmasın?

Joong Gu: O halde bir şey yapamam. Git hadi!

Chris: Ben de çivi gibi çakılacağım. Hani bir çiviyse, o zaman ben de on, yirmi, yüz çivi olacağım. Bay Bong'un vücudunun her yerine çakılacağım. 

Jong Gu: Ya! Beni öldürmeye mi çalışıyorsun? İnsan bu kadar çiviyle ölür, yaşayamaz. Bir taneyle bile zor..

Chris: Sahi mi? Öyleyse... çiçekler! Seni çiçeklerle kaplayacağım! Çünkü Bay Bong'un zor günler geçirmesini istemem.

Kyung Soo Sunbae, sonunda Yoon Hae Ra'ya açılır ama bahtsız çocuk askere gidiyor. Neyse ki, Yoon Hae Ra'yı onu ziyarete giderken görüyoruz :)

Joo Ri, çalıştığı kuaförde bir çocuklar tanışıyor ne yazık ki o çocuk da askere gider ama gitmeden önce birbirlerini bekleyeceklerine söz veriyorlar.

Go Min, ünlü bir manga yazarı oluyor ve bir imza gününde hayatının erkeğiyle tanışıyor.

Yani herkes mutlu sona varıyor.

Youtube özel bölümlerine ve Beak Seung Jo Günlükleri'ne daha sonra değineceğim. Yeterince destansı bir yazı oladu zaten :)

Diziye puanımm tabi ki yıldızlı yıldızlı 5

Dizinin müzikleri de çok güzeldi bu arada. Benim en sevdiklerim;

Kim Hyun Joong- One More Time (Bir şarkı ancak bu kadar güzel olabilir ve bir ses ancak bu kadar insanın içine işleyebilir.)

G.na- Kiss Me (Çok çok eğlenceli bir şarkı)

Benden bu kadar...

İyi seyirler :)