Her zaman elde olmayanı mı ister insan?
Gerçekleşmesi mümkün olmayan şeyleri düşlemek doğasındaki mazoşistlikten mi ileri gelir yoksa?
Çocukken büyümek, olgunluk çağına erdiğinde ise geri dönmek...
Belki de yaşlı doğmalıydı insan, şu meşhur filmde olduğu gibi... Yaşlı doğmalı ve genç ölmeli.
Ancak böyle mümkün olurdu belki de doğru yaşamak.
Tecrübeyle doğduğunda tecrübesizliği tecrübe etmek daha büyük keyif olurdu belki de.
Emeklilik için çalışmak yerine çocukluk için biriktirmek...
Ve dahası günahkar doğup saf ölmek...
çok değil dün akşam anneme kurduğum cümle: 'keşke her sene yaşımız ileri gideceğine tersine gitse'.. ahhh bee söylerken bile ne kadar ihtimalsiz ama insan olsun istiyor işte :))
YanıtlaSilDeğil mi? yaş biraz biraz gittikçe daha da çok istiyoruz sanırım :D Umut garibin ekmeğiymiş ya kısmet o da olur belki bir gün :D
SilVay canına bunu sen mi yazdın süper olmuş ^^ Okurken böyle fon müziği varmış falan gibi hissettim :))
YanıtlaSil:) Beğendiğine çok sevindim canım arada karalıyorum işte bir şeyler.
SilHahahah:)))hakikaten gençken tecrübe yok ve hatalar yapıyor yaşlanınca ah genç olsaydım o hataları yapmasaydım diyoruz...bu arada o film unutulmaz bir filmdi ama gerçekleşse yine olmaz çünkü yaşlı doğunca bu sefer hem tecrübesiz hem yaşlı olacağız belki de:)))
YanıtlaSilkalemine sağlık çok güzel bir yazıydı.
Evet olmayanı istemede rekor bizimdir :D Ben de çok severim o filmi, güzel bir düşünce ile yapılmıştı. Şimdi söylediğin gibi düşününce olmadı ama yaşlı ve tecrübesiz olmayalım ama ya :) Teşekkür ederim beğendiğine çok sevindim.
SilElde olmayanı ister, elinde olanın değerini de kaybedince anlar. Çok beğendim, elinize sağlık.. :')
YanıtlaSilTamamen katılıyorum ne yazık ki böyle değil mi. Oysa ki bilsek elimizdekinin kıymetini kolayca mutlu olacağız belki ama... Teşekkürler :)
Sil"Uyan! Önümüzde yaşanacak sonsuzluk var!" -Ömer hayyam.
YanıtlaSil2 gün önce arkadaşım söylemişti bu cümleyi. Biliyor musun, düşününce o kadar anlamsız şeylere kafamızı takmışız ki. Dizilere, şarkılara, savaşa, mesleğe. Hayat hayat olmaktan çıkmış. Peki ya hayat me zaman hayat gibi? Kafamızı takmaya yeni-yeni başladığımızda artık onlara alıştığımızda değil. Yeniden alışmalıyız böyle anlamsız şeylere. Yeniden dizileri ve şarkıları keşfetmeliyiz aslında. Maalesef çabuk anladım bunu. Salak olmak için, 4-5 yaşımda olmak için vere bileceğim çok şeyim var. Aslında çoçuğum zaten. Bu, mutlu edici. Ama sorun şu ki, dünya büyüklere onların büyükleri tarafından kurtarılmak için verildi. Halbu ki mahv etmişler. Şimdi de bize aynı şeyi yapıyor büyükler. Yapacak zaten çok şeyimiz var. Artık bize Newton'un kafasına elma düştüğünü değil neden düştüğünü öğretiyorlar. Her şey zorlaştı ve bize kalan dünyanın toprağı plastikden başka bir şey değil. O plastiği mi temizlemeliyiz, yoksa açlığı durdurmalı, meslek sahip olmalı ve ya bizden sonrakilere daha iyi bir cemiyyet bırakmalımıyız? Keşke biz çoçuklar salak ve tecrübesiz olmasaydık. Çok çaresisiz. Çünki büyükler yapmayı denemedikleri şeyi bizden istiyorlar. Biz mükemmel değiliz ki! Sizlerin torununuzuz! Ne kadar farklı ola biliriz? Biz sanırım sadece benim gibi konuşa biliyoruz. İşte böyle yaptığımızı da büyükler söylüyor. Napalım, büyümeği beklemeliyiz.. Çabucak Dünya'nı sahiplenmeliyiz.
Maalesef böyle evet ama yapmayı denemedikleri şeyleri istemelerinin de haklı sebepleri var diye düşünüyorum. Daha iyi yaşayabilmenin anahtarı olduğunu düşünüyorlar belki de. Onlar için, onların hayatta edindiği tecrübelere göre mutluluğun ne olduğunu çizmişler elleriyle. Ve yanlışlar yaparak üzülmemizi istemiyorlar sanırım, oysa ki yanlış yapmadan öğrenmez insan da.
SilZaman geçtikçe ne aynı kalıyor ki, öğrenilenler ya da öğretilenler yerinde saysın? Kendini ne güzel ifade etmişsin, sence bunda sana belki biraz fazla sorumluluk yükleyen büyüklerin de payı yok mu :) Eminim ki vardır. Sorgulayarak kendi doğrularını elde edeceksin tabi ki, daha çok genç olduğunu düşünüyorum umarım biraz daha pozitif bakabilirsin. (söyleyene bak:)
Elbette:) Hayat çok güzel:) Bitse en çok üzülen ben olurum zaten:D
SilKimse gitmek istemiyor ki zaten 100 yaşına da gelse insan azcık daha tutunayım diye bakıyor. Demek ki her şeye rağmen güzel hayat :)
SilBenjamin Button filmi canlandı Dream! Yaradılışı böyle insan oğlunun lakin dediğin kulağa hoş geliyor, çok da içten kağıda dökmüşsün ama Yaradan'ın imtihanı tam tersi, vardır hikmeti diyorum ;) 'günahkar doğup saf ölmek' onu da geç ben en başa dönüp aynen iade istiyorum, yine şükür etmeye çekiniyorum baksana :)
YanıtlaSilİyi fikirdi ama :D Bu zaman kadar böyle gelmiş bundan sonra da böyle değişse olmaz mı :) -Boş işler müdürü Dream bildirdi-
Silolmaz bu sefer herkes ayaklanır öbür tarafta, insan kadar çirkef var mı acep :)
SilSen de HanHan! gibi bildirimlere başlar oldun hee, bende ona bildirim yapıyorum paso :)
haha evet bildirimci başı olacağım ben :D
SilGünahkar doğup saf ölmek harika cümle bayıldımmm ;))))
YanıtlaSil:) Teşekkür ederim, beğendiğinize çok sevindim.
SilTam tersine gitmek harika! Hem de günahsız ölmek. Biz yaşlandığımızı sandıkça çocuklarışıyoruz zaten, yaşlanan bedenlerimiz. Çok güzel yazmışsın çoook
YanıtlaSilBeğendiğine çok sevindim. Keşke gerçek olsa diyor insan istemsizce, lakin bir düşününce şöyşe... belki de gerçektir kim bilir :)
Silmalesef insan böyle işte bir türlü türümüzün nasıl bir varlık olduğunu bulamadım.Bulunduğumuz durumların hep zıttını hayal etmekle geçiyor ömrümüz :)
YanıtlaSilEvet çok haklısın, ömür geçip gidiyor oysa...
Silmantıklı, masum ölmek çok cezbedici :D
YanıtlaSilHiç büyümek istemedim sanırım tüm salaklıklarıma rağmen çocukken bazen akıllı düşünebiiliyormuşum :D
Gerçekleri daha iyi görebiliyorduk sanırım, büyüdükçe yaşadıklarımız köreltiyor sanki bizi. :)
SilNe kadar güzel anlatmissin..kisa oz ama derin...bayildim...
YanıtlaSilBende hep yalan dunya derler ya..derim yalan olan insan..bak dunya gitmiyor hep yerinde biraz donek olsada..hep insanlar gidiyor dunyadan..demek ki yalan olan biziz..konudan alakasiz oldu ama...
Acaba nasil olurdu...yine bir kavganin icinde bulurmuyduk kendimizi...ben daha tecrubesizim hayir hayir ben daha tecrubesiz...
Ama ölürken sanirim duygusal acilarimiz daha az olurdu..
Ben sevdim bu fikri.
Orada haklısın sanırım yine birbirimizle yarıştıracak bir şeyler bulurduk kesin :D Bu tecrübesizlik de olsa... Beğendiğine çok sevindim ben de :)
SilYaşadıkça anlıyoruz bazı şeyleri. .keşke önceden bilebilsek ama o zaman da hayatın anlamı olmazdı
YanıtlaSilEvet, ben de bilerek doğmak nasıl olurdu diye düşündüm işte. Tersine gitse her şey güzel olurdu belki de. :)
Sil"Yaslanmak yüksek bir daga tirmanmaya benzer. Yukari ciktikca bakis acin genisler ama nefesin daralir..." bu söz aklima geldi bir an. Ne dogru bir sözdür...
YanıtlaSilBen de kac kez demisimdir, simdiki aklimla 20 yasinda olabilseydim yeniden. Sanirim yasi ilerleyen herkesin en az birkere icinden gecirdigi seydir bu.... olsun, hayali bile güzel:)
Çok güzel bir sözmüş gerçekten çok beğendim. Hayalsiz yaşanmıyor değil mi :)
SilÇok güzel yazmışsın. On dokuzuma çok az kalmasına rağmen ben bile eski yaşlarımın özlemini duymaktayım. Böyle yazılarının devamını bekliyorum :)
YanıtlaSilBeğendiğine çok sevindim :) Kaç yaşında olursak olalım insan hep eskiyi özlüyor galiba..
SilGenç ölmek de koyardı be
YanıtlaSilHiç o tarafından bakmamıştım :)
Silgenç ölmek lazım bazen ya da sonsuza kadar yaşamak , nerede konuştuğumuza bağlı olarak :(
YanıtlaSilÖnemli olan mutlu olmak :) kafiyeli oldu.
Silasıl önemlisi neyle mutlu olduğunu bulmak , bak bir kafiye daha :D
SilBir de şiiri devam ettirme etkinliği mi yapsak :)
Silne güzel kafiyeler bulunur ortak olsak :D
SilGerçekten güzel ve derin bir yazı olmuş, katılıyorum da. Ama benim tek hayalım bu değildi. Hogwarts'tan mektup almayı, orada okumayı gerçekten çok istiyordum. Bakalım belki olur bir gün, umudu kırmamak gerek değil mi? :)
YanıtlaSilKesinlikle umutsuz yaşanmaz. Hiç beklemediğin bir vakit bir de kaçmışsın 9 üç çeyrek ekspresinde buluvermişsin kendini :)
Silinsanoğlu doyumsuz, iyi bir yazıydı :)
YanıtlaSilBeğendiğine çok sevindim canım teşekkürler :)
Silçocukluk için biriktirmek...
YanıtlaSilkalemin o kadar güzel ki dream, bunu söylemekten bıkmayacağım galiba.
koca bir ömrü sığdırmışsın satırlarında,
hani keşke der ya insan, keşkelerin var olup ikikilerin daim olduğu var olmayan ülkenin hayalini kurar.
işte o ülkenin kapılarını aralamışsın.
kalemine, gönlünden geçenlere sağlık.
çok ama çok keyif alarak okudum.
bir an olsaydı diye düşlemeden kendimi alı koyamadım, kopamadım satırlarından. :3
Senin yazılarında beni aynen böyle düşündürüyor. Okurken dalıp gidiyorum çok güzel anlatıyorsun istediklerini ve senin gibi bir yazarın bana böyle yorum yapması da ayrı sevindiriyor beni :) Çok çok teşekkür ederim Rivcim.
Sil