Menü

Kore DiziJapon DiziKendi KalemimdenKitap Yorumu Melankolik Masallar Mim Kore FilmJapon FilmKendi SesimdenAnime Günlük Mevzular Johnny Deep

Translate

13 Şubat 2016 Cumartesi

Hikaye Etkinliği Bölüm 1: KARANLIK




Bir Kore Hayranının Not Defteri blogunun sahibesi güzel bir hikaye etkinliği başlatmış ve bloggerları konuk yazar olarak ağırlayacağı etkinliğinin başlangıcını benimle yapmak istemiş. Gerçekten çok mutlu oldum. 

Her bir bölüm, Kore Hayranı ve konuk yazarın beraber yazacağı hikayelerden oluşacak. Güzel bir etkinlik olmasını diliyorum ve beraber yazdığımız ve aynı zamanda hikayenin ilk kısmı olan bölüme hemen geçmek istiyorum.




Anya, yine hayatında bir kere bile görmediği ailesine mektup yazıyordu. O da herkes gibi ailesini çok seviyordu ancak -tanımadan- , saraydakiler Anya'nın bir büyücü olduğunu öğrenseler her şey mahvolurdu ama bundan Anya'nın haberi yoktu. Aklınıza gelebilecek her tarzda kendini geliştirebilmek için kitaplar okuyordu,  kendini geliştirebilmek için elinden geleni yapıyordu.

Anya'nın en büyük inancı bir gün ailesini bulmaktı ancak bilmiyordu ki ailesi aslında çoktan ölmüştü. Anya daha doğmadan büyücüler ve insanlar arasında büyük bir tartışma çıkmış ve bu tartışmada Kral, dünya üzerinde bir tane bile büyücü bırakmayacağına ant içmişti.

Ve Kral dediğini yapmış büyücülerin kentini altüst etmişti. Anya, garip rüyalar görmeye başlamıştı. Bir atın can çekişerek öldüğü bu rüyaları neredeyse her gün görüyordu.

Anya bu durumdan rahatsız olunca sarayın bilgesine gitmiş, bilge bir an endişelense de ona bunların normal olduğunu söyleyip başından savmıştı.

Anya her geçen gün daha da tuhaflaşıyor, bazen arkadaşlarıyla birlikte bahçede gezerken garip sesler duyuyordu. Bu konudan çok fazla rahatsız olmasına rağmen, bir şey yok diye aldırmamaya çalışıyordu ancak gün geçtikçe yaşadıklarının kötüleşmesi onu tekrar bilge kadının yanına sürükledi.

Bilge kadın büyücülerin hepsinin ölmediğini anlamış, bir şeyler söyleyerek Anya'yı geçiştirmeyi başarmıştı. Kraliçe'nin yanına giderek her şeyi anlatmıştı. Kraliçe Anya'nın büyücülerin yöneticisinin kaybolan kızı olabileceğini düşünüp çok korktu.

Kral'a haber vermeden gece saraydan uzaklaştırılması gerektiğini söyledi. Anya uykusundan korku ile uyanmıştı ancak çoktan kaçırılıp yola koyulmuştu. Anya'nın hayatı değişmek üzereydi, gözleri bağlı olsa da her şeyi dinleyip anlamaya çalışıyordu karanlık bir yerde Anya'nın gözlerini açıp gittiler.

Anya hem düşünceleri hem de dışarıdaki tehlikelere karşı kendini koruması gerekliydi...



Dreamella

Anya bu yaşa kadar yaşadığı yerden neden böyle apar topar gönderildiğini anlamamış ama gördüğü rüyalarla bir ilgisi olabileceğini sezmişti. Karanlığın içinde yapayalnız etrafını incelerken korku duyması gerektiğini biliyordu ama içinde iyiden iyiye büyüyen özgürlük hissine anlam vermeye çalıştı. 

Bunca yıllık hayatında kendini hiç bu kadar iyi hissetmemişti, keyifle koca bir nefes aldı. Serin hava ciğerlerini doldururken gözlerini başının üzerinde ona göz kırpan yıldızlara gülümsedi. Önünde duran yeni hayata sımsıkı tutunup ailesi hakkındaki gerçeği öğrenebilecekti artık. Tüm bu düşünceler ardında birden ortaya çıkan garip hisle irkildi, sanki biri onu izliyordu. Nefesini tutup tüm duyularını etrafına yöneltti. Haklıydı işte, birkaç metre ötede çalılıkların arasında hızla hareket eden bir gölge vardı.

Anya'yı ölen kızının yerine koyan Kraliçe onu ne kadar korumak istese de Kral'ı ve onun şanı Krallığı aşan iz sürücü köpeklerini aldatmak kolay değildi. Cebine birkaç kese fazla altın atmak isteyen Kahin kadın bilgidiğini Kraliçeyle paylaşmakla kalmamış hatrı sayılır bir ödül karşılığında Kral'a  da satmıştı.

Gittikçe yaklaşan sesler yüzünden vücudunu ele geçiren korku, düşüncelerini bir anllık sekteye uğratsa da bu durumdan kurtulmak için çabuk topralanması gerektiğini biliyordu. Gelenlerin kim olduğunu bilmiyordu ama o korkunç köpekleri kullanların dost olmayacağından emindi. Hızla yerinden kalkıp olabildiğince az ses çıkartarak olduğu yerden uzaklaşmaya başladı ancak kokusunu alan köpekler çılgınca havlayıp zincirleri tutan sahiplerini sürüklercesine çekerek ona doğru yaklaştırıyordu. 

Artık ne sessiz olmak ne de görünmemek umrundaydı sadece hızlı, daha hızlı koşmak ve buradan bir an önce uzaklaşmak istiyordu. Gittikçe hızlanan nabzını kulaklarına duyuyor, art arda aldığı soluklar göğsünü sıkıştırıyordu. Bacakları çok kısa bir süre sonra onu yolda bırakacaklarının sinyalini veriyor, dikenli çalılardan yüzüne siper olan kollayı acıdan sızlıyordu.

Ayağı bir ağaç köküne takılıp yüz üstü yere serildiğinde henüz yeni tatmış olduğu özgürlüğün son dakikalarını yaşadığını düşündü. Oysa ki daha yeni başlamıştı her şey, bu kadar kısa sürmesi hiç de adil değildi. Son bir gayret ayağa kalkıp devam etmek istedi ama tek bir uzvu bile beyninin komutlarını dinleyecek durumda değildi, çaresizce yeniden yere yığıldı. Gözlerini sımsıkı kapatıp içinde bulunduğu durumu kabullenmeye çalıştı. Ölecekse bile en azından bunun her anını izlemeyecekti. 

Sesler gittikçe yaklaştı, yaklaştı... İz sürücü köpeklerin nefeslerinin pis kokusunu burnunun dibinde hissediyordu şimdi.

"Demek buradasın kedicik, bu kadar inatçı olmasaydın şimdiye kadar seninle işim bitmiş olacaktı." 

Adamın lakayt sesi Anya'nın teninde yeni bir ürpertiye yol açtı. Gözlerini açmak istemiyor ama merakına söz geçiremedi yine de.

"Ah Anya" dedi uzun boylu adam elini kızın soğukla daha da kızarmış yanaklarına uzatırken. "Bu güzelliğin burada silinecek olması ne kadar üzücü , oysa biraz daha sessiz olup aptal rüyalarını kendine saklayabilirdin... Ama şimdi.." 

Alaycı bir tavırla dudaklarını büzdü. "Bu narin boynu kırmaktan başka çarem yok."

Adamın boyuyla orantılı koca elleri üzerine uzanırken Anya'nın nefesi kesildi, ne bağırabiliyor ne de kıpırdayabiliyordu. Tam o an yüzyıllar kadar öncesine aitmiş hissi veren bir anı düştü belleğine. 

Gözleri tıpkı ona benzeyen bir kadın küçük ellerinden tutmuş "ensperta tira... ensperta tira garida.." diyordu "Hadi Anya, tekrarla ensperta..." Anya'nın dudakları istemsizce uydu hayalindeki kadına "ENSPERTA TİRA... ENSPERTA TİRA GARİDA"


Önündeki adamın havada kalan eli ve kocaman açtığı gözleri bu geceye dair hatırladığı son şey olacaktı...



NOT: Diğer bölümler Bir Kore Hayranının Not Defteri blogunda olacak... keyifli okumalar  ^_^ 


12 yorum:

  1. Çok heyecanlı dreamella'cığım, kalemine sağlık, Anya kendisindeki genetik büyü yeteneklerini keşfedecek iyice sanırım ve hayatı kurtulacak. :) iyi yazmalar...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendiğine çok sevindim canım, ben de merak ediyorum bakalım neler olacak. Benim bu etkinlikteki görevim sona erdi okuyucu olacağım ben de :D

      Sil
  2. Çok güzel bir hikaye olmuş ellerinize ve emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, beğendiğinize gerçekten çok sevindim.

      Sil
  3. Merakta kaldik simdi çok sürükleyici olmus. Uzun zamandir ugramadigimi farkettim güzel bir hikayeyle karsilastim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Beğenmene çok sevindim canım ben de bundan sonrasını merakla bekliyorum bakalım neler olacak :)

      Sil
  4. Bu hikaye yazma konusu bloglarda çok iyi ilerleme oldu. Hem tanışmalar artıyor böyle, hem de yukarıdaki yazıda olduğu gibi kaliteli, güzel, keyifli yazılar okumuş oluyoruz :D
    Tebrikler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın canım hem de kendimi geliştirme fırsatı bulabiliyorum böylece. Yazdıklarıma gelen yorumlar benim için gerçekten önemli, ilerine daha iyi bir kaleme sahip olabilirsem eğer en büyük hayallerimden biri kitaba sahip olmak. Bakalım kısmet...

      Sil
  5. Keyifli bir etkinlik başlamış bakalım. Bekliyoruz devamını

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler canım ben de merakla bekliyorum. :))

      Sil
  6. Yanıtlar
    1. :) Çok teşekkürler canım, beğendiğine çok sevindim gerçekten.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz