"BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR
AMA BAZI HAYVANLAR
ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR"
Orijinal İsmi: Animal Farm
Yazar: George Orwell
Yayıncı: Can Yayınları
Goodreads Puanı: 3.76
Sayfa Sayısı: 152
İngiliz yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı kitabıyla tanınır.
Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer ünlü eseridir. 1940'lardaki "reel sosyalizm"in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
Hayvan Çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı politik bir taşlamadır.
********************************************************************************
Gerçeği anlatan alegorik bir kitap Hayvan Çiftliği... Stalin dönemindeki siyasi yozlaşmanın ve Rus devriminin başarısızlıklarını ince bir mizahla hicvediyor.
Kitabın isminden hareketle karşımda hayvanları bulmayı beklesem de, daha ilk sayfalarda onlara kişilik kazandırıp insanlaştırmaktan hatta yazılanları günümüzdeki bazı bazı olaylarla bağdaştırmaktan alıkoyamadım kendimi ben de.
Tüm canlılar özgürlük ister. İnsan ya da hayvan her canlının sömürülmeden, kendisi için çalışıp kendisi için yaşamasının ne denli önemli olduğunu ve bunu kazanmak için nelere katlanabileceği anlatılıyor kitapta. Fakat çoğu zaman varılan yerin gidilmek istenenden çok daha farklı bir yer olduğunu da gösteriyor açıkça...
Kitap, Karl Marx'la özdeşleştirilen Koca Reis adlı domuzun çiftlik sahibi Bay Jones'un sömürücü, acımasız yönetimine karşı koymaları gerektiğini vurgulayan söyleviyle başlıyor.
Koca Reis bu söylevde "eşit", "sınıf ayrımı olmayan", "insansız" bir dünyadan bahsedip tüm bunların gerçekleşmesinin ellerinde olduğunu, bu uğurda çalışmaları gerektiğini anlatır ve hayvanlara özgürlüğün şarkısı olan "İngiltere'nin Hayvanları" adlı şarkıyı öğretir.
Sözleri hayvanlar arasında büyük bir coşkuyla desteklense de, ne yazık ki ömrü bu devrimi görmeye yetmez fakat ektiği özgürlük tohumları o olmadan da yeşerir.
Çiftlikteki diğer domuzlar; Snowball, Napoleon ve Squealer, Koca Reis'in düşüncelerini bir öğretiye dönüştürüp adına da "Animalizm" derler.
Sonunda beklenen devrim gerçekleşir ve Beylik Çiftlik artık Hayvan Çiftliğidir. Bu yeni çiftliğin yasaları da "bilge" domuzlar önderliğinde belirlenir.
YEDİ EMİR
1. İki ayak üzerinde yürüyen herkesi düşman bileceksin.
2. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin.
3. Hiçbir hayvan giysi giymeyecek.
4. Hiçbir hayvan yatakta yatmayacak.
5. Hiçbir hayvan içki içmeyecek.
6. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecek.
7. Bütün hayvanlar eşittir.
İlk başlarda her şey beklenildiği gibidir, çiftliği Napoleon ve Snowball birlikte yönetir fakat sonraları ikisi her konuda zıtlaşmaya başlar ve en sonunda zorbalıkla yönetimi Napoleon ele geçirir. Bu olaydan sonra da kurdukları ütopik hayal yavaş yavaş yerle bir olur.
Domuzlar kendi çıkarlarını daha çok düşünmeye başlarlar, ilk olarak yönetimdeki işlerinin ağır olduğunu öne sürerek ineklerden alınan tüm süte ve toplanan elmalara el koyarlar. Diğer hayvanlar karşı çıkacak olduğunda ise yaptıkları konuşmalarla onları korkutup sindirirler.
"Aslında çoğumuz süt ve elmadan hoşlanmayız. Bu elmalara el koymamızın tek bir amacı var, o da sağlığımızı korumak. Sütte ve elmada domuzların sağlığı açısından kesinlikle gerekli olan bazı maddeler var. Biz bu sütleri sizin uğrunuza içiyor, bu elmaları sizin uğrunuza yiyoruz. Biz domuzlar görevimizi yerine getiremezsek ne olur biliyor musunuz? Jones geri gelir! Bundan en küçük bir kuşkunuz olmasın yoldaşlar." (sy.51)
Bu olaydan sonra Yedi Emir'de bulan tüm maddeler tek tek çiğnenir. Domuzlar insan giysileri giymeye, çiftlik evinde kalıp yatakta yatmaya, içki içmeye başlarlar. "Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecektir." emri de yumurtalarının pazarda satılmasına itiraz eden tavukları -Napoleon'un bizzat yetiştirdiği- köpeklere öldürttükten sonra "Hiçbir hayvan diğerini sebepsiz öldürmeyecektir." olarak değiştirilir.
Değişen tüm ilkeler ağzı iyi laf yapan Squealer tarafından diğer hayvanlara kabul ettirilir. Napoleon ilkeleri açık açık ihlal ettiğinde hayvanlar samanlığın duvarına yazılmış 7 Emir'i okumaya çalışırlar fakat okudukları hatırladıklarından farklıdır, bazı şeyler eklenmiş ya da çıkarılmış yeni ilkelerin doğruluğunu çok da sorgulamadan -kendilerinin yanlış hatırladığını varsayıp- kabul ederler. Koşullar gittikçe kötüleşir gittikçe daha çok çalışıp daha az yemek zorunda bırakılırlar Napoleon yoldaşlıktan çıkıp lider olur ve hayvanları zorbalıkla itaat etmeye zorlar.
Artık iki ayakları üstünde yürüyen -Bir başka çiğnenen 7 Emir kuralı- domuzlar tüm hayvanlardan üstündürler. Çiftlikte Cumhuriyet ilan edilir ve tek aday olan Napoleon oy birliğiyle başkan seçilir, çiftlik bayrağındaki beyaz toynakla boynuz kaldırılır ve yeniden Beylik Çiftliği ismini almasıyla birlikte "Hayvan Çiftliği" ütopyasının son kırıntılarını da silmiş olur.
Artık iki ayakları üstünde yürüyen -Bir başka çiğnenen 7 Emir kuralı- domuzlar tüm hayvanlardan üstündürler. Çiftlikte Cumhuriyet ilan edilir ve tek aday olan Napoleon oy birliğiyle başkan seçilir, çiftlik bayrağındaki beyaz toynakla boynuz kaldırılır ve yeniden Beylik Çiftliği ismini almasıyla birlikte "Hayvan Çiftliği" ütopyasının son kırıntılarını da silmiş olur.
Samanlığın duvarında 7 Emir'in olduğu yerde yazılan tek emir her şeyi özetlemektedir. Bir baskı rejiminin yerini bir başka baskı rejimi almıştır. Özgürlük ve eşitlik hayalden ibarettir.
"BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR
AMA BAZI HAYVANLAR
ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR"
Kitabın sonunda, hayvanların eski efendileri ve yeni efendileri domuzlar, Çiftlik Evi'nde, bir şölen masasının etrafında toplanmışlardır. Çiftliğin ezilen hayvanları, korka korka eve yaklaşır ve yüzlerini cama dayayarak olanları izlemeye koyulurlar Tombul yanakları attığı kahkahalarla mosmor kesilen Bay Pilkington, kadehini zaferle kaldırır ve espriyi patlatır. "Siz aşağı kesimden hayvanlarınızla uğraşmak zorundasınız; biz de bizim aşağı sınıflarımızla uğraşmak zorundayız!" Dışarıdaki hayvanlar tam o sırada içeridekilerin yüzlerinde bir tuhaflık sezerler. İnsanlar ile domuzları birbirlerinden ayırt edememektedirler. İnsanlar domuzlara, domuzlar insanlara dönüşmüştür. (sy. 13)
Kitabı çok beğendim, kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında olduğunu düşünüyorum. Kitap ön sözünde dediği gibi "Hayvan çiftliği korkunç bir sonla biten peri masalıdır."
Keyifli okumalar...
Puanımmmm:
P.S: İzlemek isteyenler için Hayvan Çiftliği'nin animasyon filmi. (Film kitaptan daha farklı bir sonla bitiyor, olması gereken sonla... Fakat neden böyle bir ekleme yaptılar anlamadım açıkcası. Buyrun izleyin bakalım (:
kitap saçımı başımı yoldurmuştu bana! Filmini henüz izlemedim ama kitaptan farklı son olunca iyice merak ettim:)
YanıtlaSilBen de çok sevmiştim kitabı, animasyonu da güzeldi ama dediğim gibi sonu farklıydı izle bakalım beğenecek misin :)
SilBu kitaptaki hayvanlar aslıda insanların ta kendisiydi. Yazar da çok güzel anlatmıştı adaletsizliği ve hiç sıkılmadan okuyup bitirmistim 2 günde kitabı. Son cümlesini de hiç unutmam; " Hayvanlar, bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı...
YanıtlaSil